Hakkımda

Fotoğrafım
Yıllar boyu edindiğim bilgi ve tecrübelerimi burada siz takipçilerim ile paylaşmak için açtığım bloğumda genel olarak finans dünyasının bilinmeyenlerine yol alacağız.Beni tanımayanlar için inşaat mühendisliği ve finans alanında diplomalarım olup 2 alanda da çalışmalarıma yıllardır profesyonel olarak devam etmekteyim.(Bu hesabın kapsamı sadece küresel ekonomi ve piyasalar ile ilgili yorumlarımla sınırlı olacaktır. Burada yer alan yorumlarım yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.)

12 Ocak 2020 Pazar

İş Dünyasına Genel Bakış-2019

Son dönemde yaşanan ekonomik gelişmelerin iş dünyasını özellikle şirketleri nasıl etkilediğine bir bakış atalım ve 2018-2019 yıllarını beraber ele alıp durumu görelim istedim.

1-İflas Oranları 

Aylık bazda oranlara baktığımızda geçen sene ile hemen hemen benzer bir tablo olduğu gözümüze çarpıyor.Hatta biraz daha aşağısında kalması asıl kırılmanın geçen sene olduğunu gösteriyor. Tekrar bir kırılmaya gider mi bu ay ki veriler ile belli olacak.Çünkü geçen sene de aralık ve ocak önemli idi.

Aylık bazda iflas oranları
Yıllık bazda baktığımızda ise tabloya şimdilik 2012 sonrasındaki tablodan uzağız. Ancak geçmiş dönemlere göre de oldukça fazla sayıda iflas olması şirketlerin durumunun iyiye gitmediğini göstermeye devam ediyor.

Yıllık bazda iflas oranları

2-Kapasite Kullanım Oranları

Aylık bazda şirketlerin kapasite kullanım oranlarında bir yükselme gözükse de genel olarak bu sene de zorlu geçeceğe benziyor. 2012 sonrası düzelme yılları ile aynı oranlara gelindiği yıllık bazda zaten en dikkat çekici nokta idi. Bu oranların aşağısına gelmesi 2008 krizi dönemine benzer tablolar oluşturdu. Şimdilik kırılma o kadar risk içermese de şirketler tüm önlemlerini almalılar. Bu arada aylık bazda olan yükselişin teşvikler ile düzeldiği görüldü ancak 78-79 civarına çıkamadı.
Kapasite Kullanım Oranı (Aylık)

Kapasite Kullanım Oranı (Yıllık)
3-Elektrik Üretimi

Elektrik üretiminde aylık dönemlere baktığımızda gözle görülür bir daralma görülüyor. Elektrik üretim verileri bu halde iken kapasite kullanımının artması çelişki doğuruyor.
Aylık bazda elektrik üretimi

Yıllara göre elektrik üretimi
4-Sanayi Üretimi

Sanayi üretimine baktığımızda ilk gördüğümüz faizlerin üretime olan negatif etkisi. 2018 de faizlerin 625 bp arttırılması sonrası sürekli eksiye düşen bir endeks aylıkta dikkat çekiyor. Bu durum faizlerin düşmesi konusunun gerekliliğini arz ediyordu. Faizler düştükten sonra sanayi üretimi toparlanmış görülüyor verilere göre de ancak bu da göreceli bir durum çünkü parasal bolluk dönemi(FED faiz indirimleri ile gelen dönem) oldu. Direkt olarak faizle ilişkilendirmek de yanlış olur çünkü elektrik üretiminde nüfus artışına rağmen daralma oluştu.

Aylık bazda sanayi üretimi(Faiz arttırımı sonrası eksiye giden durum net görülüyor)

Yıllık bazda sanayi üretimi(2001 seviyelerine yaklaşılsa da henüz 2008 kadar kötümser değil ama önlemlerin ivedilikle alınması şart)
5-Stoklardaki Değişim


Stoklardaki değişim yıllık bazda son 20 yılda görülmediği kadar pik bir düşüş olduğunu gösteriyor. 2016 senesindeki gibi yıllarda stokta mal bulunmazken 2018 yılındaki stok oranı dikkat çekici.Uzun süre yetebilecek miktarda bir stok yapılması ithalat oranlarını düşürmek için yapılan planlar ile doğrul orantılı gitmiş görünüyor.Ancak bu seviyedeki stokların bir süre sonra artması gerekliliği ile ithalatta cari açığı arttırabilecek gibi görünüyor. 
5-Araç Üretimi

Araç üretimindeki daralma 2008 yılındaki daralmaya benzer olsa da trend olarak düşüşü daha sert olması hem yerleşiklerin araç alımına yönelmemesi ve parasını tutması hem de yurt dışına satılan miktarın özellikle ab ülkelerinin keskin bir daralmaya girmesi ile açıklanabilir durumda. Yan sektörleri ve ana fabrikalardaki istihdamı düşünürsek sektördeki durağanlığın işsizliğe yol açacağı bir gerçek. Faizlerdeki düşüş ve teşvikler ile son dönemde toparlanma görünse de alım gücü düştüğü ve yeni istihdam yaratılamadığı için 2. el piyasasında fiyatlar yükselmiş durumda.
Yıllık bazda araç üretimi 2008 seviyelerine gerilemiş durumda daha büyük bir daralma olursa sektörün küçülmeye gideceği geçmiş yıllardaki verilere bakarak söylenebilir.

6-Çelik Üretimi

2016 yılından itibaren kademeli olarak artan çelik üretimi 2018 yılı itibariyle kademeli düşüşe devam etmiş görünüyor. Burada ABD tarafından uygulanan çelik ürünlerindeki ambargonun etkisini yaşarken yeni fabrikaların kurulmaması büyümeyi durdurmuş durumda olduğunu gösteriyor. Ancak genel olarak yukarıda sıraladığımız temel faktörler burada da etkili duruyor. Piyasaların dengeye oturamaması çelik üreticilerine 2018 den sonra 2019 yılında da negatif yansımış durumda.
Çelik üretimi yıllık bazlı analiz
SONUÇ

 Bir V krizinden çıkıp W krizine dönen bir duruma dönmeden ivedilikle problemler ve çözümler ele alınmalı ve teoride kalmadan pratikte hayata geçirilmeli. Bu yapılmaz ise kısmen yaşanan verilerdeki toparlanma durumu tekrar eskisine dönebilir ve bu sefer dünyada küresel çapta oluşabilecek bir ekonomik kriz ihtimalide var. FED para politikalarında faiz indirimlerine seçimlere kadar ara vereceğini söylemesi bizde bundan sonra para politikalarında alınacak faiz indirimi gibi önlemlerin de işe yarama kısmında sıkıntı yaratabileceğini söylüyor. Jeopolitik riskler konusunda da oluşabilecek negatif tablolar yine iş piyasasını etkileyecek diğer önemli faktörlerden biri olarak gözüküyor.

Ne yazık ki 2018 için söylediklerimizi 2019 için de tekrar etmekten ibaret bir yazı oldu. 2020'de aynı hataları yapmadan , kronikleşmiş sorunlarımızın yapısal reformlar ile çözüme gidilmesi gerekiyor. CDS rakamları aynı ligde olduğumuz Rusya,Brezilya,Güney Afrika gibi ülkelerin hala çok çok üstünde seyir ediyor. Bu durum ligden düşmeye giden bir yol. Gelişmekte olan ülkeler arasından çıkarsak zaten geriye 3. dünya ülkeleri kalıyor...


Kaynak:
1- https://tr.tradingeconomics.com/turkey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder