- FED konusuyla tekrardan başlarsak 2019'da yapılan faiz indirimleri ile risk iştahı arttırıldı piyasalarda, daha sonrasında ise repo yoluyla para arzını arttırma hamlesi geldi. Sonuç olarak borsalarda yaşanan ralliler uzadı da uzadı. Adamlar eylül ayından aralık ayına kadar neredeyse 500 milyar $ civarında para pompaladılar. (https://mehmetcagdas.blogspot.com/2019/11/fed-repo-yoluyla-balonlar-buyutuyor.html )
Peki S&P kısmında ne oldu diye bakalım bir de bu süreçte;
ABD 10 yıllık tahvil faizleri ve 3 aylık bonolara baktığımızda ise durum şöyle oldu ;
Yani Eylül ayından sonra 10 yıllıklar yükselirken,3 aylıklar düşmüş durumda bu da şu demek oluyor ki bu suni bir durum. FED'in para politikası yoluyla yönlendirmesi ile bir şeyleri sakladığı anlamı da çıkabilir.Peki neyi saklıyorlar? Gelir dağılımı adaletindeki sapma ,robotik teknolojiler yüzünden atıl kalmışlara istihdam yaratamama tehlikesi ve dünyanın ekonomik büyümesindeki resesyon durumu.
(https://mehmetcagdas.blogspot.com/2019/06/bir-baska-korku-yl-2020.html)
(https://mehmetcagdas.blogspot.com/2019/06/kuresel-kriz-mi-yaklasyor.html)
Bunu da çokça kaleme almıştım temel vatandaşlık maaşı ve zenginlik vergisi konuları o yüzden son dönemde dünya ekonomistleri arasında revaçta olan konular olarak göze çarpıyor. (https://mehmetcagdas.blogspot.com/2019/11/medeniyetin-gelecegi-uzerine.html)
Yani küresel kriz çanları artık daha fazla ses çıkarmaya başladı.
- İşin FED ayağından çıkıp AB,Çin eksenine baktığımızda ise ekonomik büyüme rakamlarındaki daralmalar göze çarpıyor.
Yukarıdaki şemada da görüldüğü üzere durumlar pek iç açıcı değil ki OECD'nin ve Dünya Bankası'nın raporları ileriye dönük tahmin rakamları da aynı şeyi söylüyor. Gelir adaletsizliği büyüme oranlarında gözle görülür bir azalmaya sebep oluyor ve bu durum her geçen gün daha da makasın açılması anlamına geliyor.
(https://mehmetcagdas.blogspot.com/2019/02/trump-gunah-kecisini-aryor.html)
- Kapitalin ulusal yapısı zaten dünyada şu anda sağ iktidarların kuvvetlendiği bir yıl geçirmemizi sağladı. Kapitalin küresel olduğu bu yönetim döngüsü yapısı da haliyle koca bir yalan gibi görünüyor bu açıdan bakınca. Despotik liderlerin sayısının artması bu durumdan hoşnut olmayan insanların birazda baskılanması için yapılan durumlar. Trump,Boris,Putin ve Le Pen gibi isimler ile yönetim anlamında despotik olan Çin gibi faktörler dünyanın daha kaotik bir hal almasına sebep oluyor.Haliyle ödenemeyecek bir borç dalgası üzerinden daha fazla baskılanma ile çıkılmasının düşünülmesi sistemde çatallanmaya giden bir yolu açabilir. Yani yeni sistem veya sistemlere de sebep olabilir.Bu yüzden ekonomistler yıllardır uyarıyor bu konularda. Wallerstein olsun ,Piketty olsun Stiglitz olsun hepsi zenginlik vergisi ve temel vatandaşlık maaşı düzenini savunuyorlar. (https://mehmetcagdas.blogspot.com/2019/11/e-wallersteinn-ardndan-modern-dunya.html)
Sonuç olarak 2020 yılında yaşanacak gelişmeler bu eksenden bakıldığında küresel bir krizin gelmesi çok da şaşırtıcı olmayacaktır. Bu konudaki çalışmaları okuyarak ve blog yazılarımda derleyerek gördüğüm durumlara göre naçizane küresel kriz yaşanacakmış gibi şimdiden ülkelerin önlem alması gerekiyor. Çok maliyetli projelerden veyahut tutarlı olmayan hayalperest yatırımlardan ziyade daha reel elle tutulabilir şeylere yönelmeli tüm insanlık misal adaletli gelir dağılımı sağlanması daha fazla sürdürebilir istihdam yaratılması daha fazla özgürlük gibi.
Ülkemiz açısından da son dönemdeki tartışmalara da bu eksende bakıyorum ve böyle bir küresel ekonomik kriz anında yüksek maliyetli projelerin yaratacağı durumun ekonomiyi çok daha derinden sarsabilme ihtimalini göz ardı etmememiz gerektiğini söylemek isterim.
Herkese iyi seneler dilerim...
Kaynaklar;
https://www.worldbank.org/
http://www.oecd.org/
https://www.imf.org/external/index.htm