İlk verimiz ''Dış Borç Oranları'' üzerine, yani ekonomi yönetimimiz ülkemizi borçlandırarak mı büyütmüş yoksa üreterek mi soruları burada önem arz ediyor.
DIŞ BORÇ ($ BAZINDA MİLYAR) |
Tabloya baktığımızda dış borcun her geçen yıl artarak sonunda en yüksek seviyelerine ulaştığını net görüyorsunuz.
İthalat ve ihracat oranlarımızda büyümenin borçla geldiğini ve üretime dayalı değilde sıcak paraya endeksli olarak parasal genişlemenin etkileriyle bugünlere gelindiği daha net görülecektir.
İTHALAT($ BAZINDA MİLYAR) |
İHRACAT($ BAZINDA MİLYAR) |
Bu grafiklerde peki kamu harcamalarını göremiyoruz der gibisiniz... Hemen oraya bakalım ki itibardan tasarruf olmaz kısmında gerçekten ne kadar müsrif olduğumuzu da görelim. Yap, işlet ve devret modelinin kamu harcamalarının içinde olmadığını da hatırlatalım ki sonra köprüler yollara neden tekrar her geçişte para veriyoruz bunca miktarda sorusunu sormayalım.
KAMU HARCAMALARI(TL BAZINDA) |
Peki şu anda tüm ekonomiyi bu sıcak para döneminde betona yatırmıştık değil mi? İnovasyon ve uyumlanma yerine 90 seneleri sonrası Japonya'nın düştüğü aynı hataya düştük inşaat ekonomisini her şeyin önünde tuttuk. Konutlardaki son duruma bakalım... Bina izinlerini inceleyelim;
BİNA İZİNLERİ (Sayısal bazda) |
Yeni ev satışlarında durum nedir dedik bir de o konuya gelince işlerin vahim kısmı ortaya çıkıyor;
YENİ EV SATIŞLARI(YILLIK) |
Zaten bu kısımda güven endeksine bakarsak birikimi harcama oranı ile ilgili olan doğru orantıyı buluruz..
GÜVEN ENDEKSİ(YILLIK BAZDA) |
Güven endeksi düştükçe yeni konut alımı da gördüğünüz gibi aşağı seyretmiş durumda...
Daha önceki yazılarımdan birinde sanayi üretimi ile elektrik üretiminin ilişkisinin beraber şekilde doğru orantılı olarak hareket ettiğini sanayi büyüdükçe enerji tüketimi artacağından bu verilerin birbiriyle uyarlı olmasının gerekliliğinin belirtmiştim. O yüzden sanayi kısmını es geçiyorum orası da diğerleri gibi pek parlak değil!!!
Zaten işsizlik oranlarının tepe noktalarda pik yaptığı, genç işsizlik verilerinin tarihi rekorları kırdığı bir zamanda sanayi çok iyi derseniz ben de şunu derim; Resesyonla birlikte büyüme verileri düşen, üretim ve alımı azalan EURO bölgesine satışların azaldığını ve bu satışların sanayinin %70'ine direkt olarak etki ettiğini yüzünüze tokat gibi çarpabilirim!! Aşağıda PMI rakamlarındaki sert düşüşü görüyorsunuz en son 2008 yıllarında olana benzer değil mi? Evet!!
EURO BÖLGESİ PMI |
Kısaca en kötüyü geride bıraktığımız söylemleri doğru ise daha kötü günlere nasıl bir tanım bulunacak merak içinde bekliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder