Ünlü Kapital'in 1. cildinde Marx'ın belirttiği üzere sermayenin genel formülü metinlerde p-m-p`(İngilizce'de ise m-c-m) şeklinde sembolleştirilen bu formüldür. Bir kaç gündür twitter üzerinden yazılarımda bahsettiğim durumu anlamak isteyenler veya konudan bi haber olan dostlar için tekrar gündeme almak istedim .Formüle baktığınız zaman ikinci p'nin üzerindeki ( ' ) işareti, birinci p'den değer itibariyle daha fazla olduğunu gösterir yani matematiksel olarak birbirinin aynı değillerdir. Zaten kapitalizmin tüm hikmeti bu işaretten gelir ,yani bu hareketteki p'ler birbirine eşit olmadığı için kapitalizm mevcuttur. Sebebi de p-m-p', yani paranın sermayeye dönüşümüdür. Marx bu formülün nasıl sermayeye dönüştüğünü şöyle açıklar. Eğer ki sadece 1 mal için para koyup onu satarsanız bu size sermaye sağlamaz. Ancak bir para ile aldığınız metayı satıp elde ettiğiniz parayı yeniden meta alımı sırasında bir oran olarak kullanırsanız sermaye üretmeye başlamış olursunuz.
Bunu da p' ifadesindeki sermaye paranın sürekli biçimde 2/1; 3/1; 4/1 diye olacağını söyler. Az önce ne demiştik p'>p. Ancak bu yatırılan para içinde hem canlı emek hem de cansız emeğe para yarılması gerekir ki. bunun sonucunda da paranın 1/2:1/3;1/4;1/5 ile mümkündür der.
Yani matematiksel olarak sermayenin bizzat sermaye olması için harcanan para, emek için harcanan paradan her zaman kat be kat fazla olmak zorundadır.
Tekrar ifade etmek gerekirse (p)'nin (p')'ne dönüşebilmesi için emek gücü'nün ve ham maddenin, doğal kaynakların yani genel olarak üretim araçlarının devreye girerek üretimin yapılması gerekir. p-m-p' formülüne devam edersek. kapitalist p'yi verdi ve metayı (yani emek gücü'nü ve üretim araçlarını) satın aldı ve üretim sürecinde ortaya yeni bir meta (ürün) çıkarıldı. Şimdi bu yeni meta, üretim sürecinden önceki meta'ya eşit midir? Tabi ki hayır. Çıktı meta (m'), girdi metadan (m) daha fazla değer taşır. İşte bugün attığım twitlerde de sık sık bahsettiğim bu fazlalık artık değerdir. Emek gücü ile üretim araçlarının ilişkisi sonucunda artık değere ulaşılır. Bu ilişkide yer alan üretim araçların, yani doğal kaynakların, ham maddelerin değeri aynen metaya aktarılır. Halbuki emek gücü, kendi değişim değerinin daha fazlasını metaya aktarır ve emek gücünün değişim değeri, ödenen ücret olduğuna göre, emekçi kendisine ödenen ücretten çok daha fazla bir değeri yaratmış olur. İşte bu yarattığı fazlalığa, artık değer adı verilir. Kapitalizm açısından bu fazlalık kâr olarak nitelendirilir. Burada az önce anlattığım ''1 mal için para koyup onu satarsanız bu size sermaye sağlamaz'' ı tekrar göz önünüze getirin ve matematiksel olarak az önce anlattığımı sözel olarak ifade edersem ''artık değer''in ya da kâr'ın oluşum yeri üretim sürecidir.
Ancak artık değer'in ya da kâr'ın sermayeye yani (p')ye dönüşebilmesi için gerçekleşmesi yani realize olması gerekir. Bunun için de üretim sürecinde oluşan yeni meta'nın (m') dolaşım sürecine girip satılması sonucu (p')'ye dönüşür.
Öyleyse, formülümüzü yeniden yazalım: p-m (e+üa)-ü-m'-p'.
p=para, p'=sermaye, e=emek gücü, üa=üretim araçları, ü=emekçinin ücreti ,m=girdi meta m=:çıktı meta
Peki son zamanda bu formülde işlemeyen taraf neresi?
Üretim araçlarının emeğin yerini alması yani teknolojik gelişmeler ile üretimin inanılmaz boyutlarda artık değere ulaşması ve robotik teknolojiler ile ücretlerin düşmesi ile değer oranının düştüğü de görülmeye başlandı. Çünkü denklemden insanı çıkarırsanız zaten sermayenin elde edileceği çıktı metayı alacak bir topluluk bulamazsınız... Şu anda dünyanın en değerli firmaları sanallık üzerine değerlendirilirken bu denklemden çıkan sonuç ile bu değere ulaşmıştır. Çünkü insanı denklemden çıkarmışlardır. Google,facebook veya twitter fark etmez hepsi birer teknoloji iken bunların değerini belirleyen şey insan değilse aslında nedir? Sorumuzun cevabı tabi ki sermaye. Ancak kar realizasyonu kısmında ücretleri düşen insanları hala denklem içinde kullanırken üretim kısmından çıkarırsanız sonuç olarak tüm denklemi bozmuş olursunuz.
Artık değere dönecek olursak yani işçilerin emek harcayarak ürettikleri şeylerin toplam değeri ile, işçilere ödenen ücret arasındaki fark kısmına. İşçilerin harcadıkları emeğin, karşılığı ödenmeyen kısmı da diyebiliriz. Bu ödenmeyen kısmın yani karların robotik teknolojiler ve gelişen yapay zeka ile ilerici toplum yaratmak yerine toplumun temelini dinamitlediği bu kapital sistemle varılamayacağı su kadar hava kadar barizdir. Sanki kapitalizm böyle de sürdürülebilir yalanı satıyorlar. Şunu anlamakta yarar var. Sadece insan için değil doğa içinde bu robotik metalaşma hızı git gide zararlı hale geliyor. Bunu Doğanın yenileme hızının bu metalaşma hızını karşılayamadığı yerde küresel ısınma gibi ekolojik denge bozukluklarını halihazırda zaten yaşamaktayız. Sonuç olarak hem insanın yıkımına hem de doğanın yıkımına sebep oluyor.
Bu iş bir yerde değişmez ise gezegenimizde insani yaşam koşulları geri döndürülemeyecek biçimde bir tahribata sebep olacak ya da bu işe müdahale edilip kapitalizm sona erecek ve binlerce yıldır doğa ile uyumlu olan uygarlık devam edecek...
"Kapitalizm bir meta üretimi sistemidir, bu yapısı gereği her şeyi metalaştırır" Karl Marx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder